...

Seni kaybetme korkusu öyle işlemişti ki hücrelerime...Yataktan doğrulduğun anda bu korkuyla açılırdı gözlerim. Bilinçaltım konuşurdu benim yerime... Su içmek ya da tuvalete gitmek için kalktığın asla aklıma gelmezdi. Gittiğini düşünürdüm yalnızca... O saatte kendi evini terk edip, nereye gidebileceğini sorgulamadan, sadece beni o sonsuz hiçlikte, o en masum rüyada, cennetimizde, uykumuzda bir başına bırakıp, kaybolacağından korkardım. Bana hep aynı soruyu sorduran bu yüzyıllık korkuydu işte: Nereye gidiyorsun sevgilim? 

Değişti değişenler.

Çok yazamayacağım!
Kirlendim çünkü,
Ve ben,
Bu tertemiz kirlilikte,
Bu kokuya sarılarak
ve seni düşünmeden
ve tüm beyazlıklar için!

Gündelik dünya..

"Alalım!
Hemen alalım!
Bak paramız var!"
Özledim,
Mesela bunları özledim.
Mesela sarhoş olmanı,
Yerli yersiz konuşmanı,
Çok özledim,
Aslında seni hiç özlemedim,
Özlemeyeceğim,
Özlediklerimi bana geri veremezsin.
Sevmen gerek.
Sen başkasının olmuşken!
Seni günlerdir gözmezken,
Görsem ne olacak?
Başkasının bedeni!

KİŞİLİKSİZ GÜNLÜKLERİ..

Uzun zaman oldu, kalacak yer hala bulamadım.
Saçma sapan insanlardan sıkıldım.
Ev istiyorum.
Bugünler bitecek.

Yansimalar

Otobusteyim,
Gelme ardimdan,
Rahat uyumak istiyorum,
Ozluyorum..


C

El alem

Bildik sözcüklerde, çirkefleşen Aşk, 
Rezil, 
İşim olmaz, işbirlikçi rüyalarda, 
Benim düşüm düşte, 
Aynaya bak, 
Göreceksin, gözlerinde beni, 
Selam de, 
Sana ben anlatamadım Maviyi, 
Güneşi, Ayı, Denizi, 
Anlatacaklar vardır elbet, 
Sana masallarda ki prensi, 
Biz hayat yorgunuyuz sevgili, 
Yalana yaşam çizmedik, 
Olmayanı olmaz edemezdik, 
El alem, 
Yoldururken sevda pazarında, 
Biz yârin yanağından ayrılmadık,


CK